Kapına Gelen Fakiri Boş Çevirme

"Kapına Gelen Fakiri Boş Çevirme" âyet Gönül deriz.

Nedir?

HAKK olana bağlanmanın ismidir.

Ondan sonra his ve duygu başlar.

İşte bu gönül ile duyulan kokular vardır.

Ses hâlinde bazen ortaya çıkar.

Yoksullarda iniltiler vardır.

Bu iniltiler bir sırrın çok hafif tertip ifşasıdır ki men’ edilmiştir.

Dertlerimden mahlukata şikâyet etmedim.

Siz de etmeyin.

“RAHÎM”i merhametsize şikâyet etmiş olursun.

“Kapına gelen fakiri geri çevirme” âyeti kerimesi ince bir hikmet taşır.

Bu “çevirmemek yardım veya merhamet değildir” Emirdir.

Bu emirdeki yoksulun iniltisini bu kulak duymaz.

ALLAH’dan başka tarafa yöneldiği için bu hareketi ileri götürmemesi için ona yardım emridir.

Yâni “Çevirme!” emridir.

Amma âyeti kerimedeki “Sail”, bildiğimiz dilenci değildir.

O dilenci zâten yolunu çoktan sapmıştır.

Küfürdedir.

Dalaletdedir.

Hakiki fakir:

Derdini açıklayamayıp yutan kimse demektir.

Sadaka, bu emrin emirsiz bir müessesesidir.

Bu lafa çok dikkat et!

Ve anla!

“Yoksulun sesi bu kulak ile duyulmaz!” dedik.

Çünkü o gizli bir âlemden gelen sözsüz bir sesdir.

Onun için şunları unutmayın:

Olduğun gibi görün!

Göründüğün gibi ol!

Gösterişten tiksin!

Sâdelikden güç al!

Gönlün ile sonsuzlukda ol!..

Unutma:

Elde olmayan bir şey vardır.

“Kader”, onunla mücadele edilmez.

İnsan: Mekânda bulunan fâni kısma verilen isimdir.

İnsan,

Beden ise ruh nedir?

Ruh ise beden nedir?

Bu iş ne senin işin ne de benim.

Her ikisi birbirini gizliyor.

O kadar.

İlerisini kurcalama...

İçi görünmez...

Asıl hüner bu dünyada bu görünmeyen kısımla görünmektir.

Ona “Âdem” denir.

Melekler bu kısma secde ettiler.

Cesed ile ruh arasına nefis girmiştir.

Nefsini kıran kimseye “Velî” denir.

“MEN AREFE NEFSE FEKAD AREFE RABBE”..

Anadolu’da çok var.

Fakat kendilerini ilân edenler üç tanedir.

Hacı Bektaş-ı Velî, vefâtlarında;Hacı Bayram-ı Velî 14 yaşlarında idi. Onun vefâtlarında. Hacı Şaban-ı Velî 12 yaşında idi.

Ruhaniyetleri devam ediyor.

Tasarrufları yalnız Şabanı Velî’de devam etmektedir.

Hacı Bektaşi Velî (Kara dut) ağacı ile kendini gizlemiş...

Bayram-ı Velî yalancı evliyâlarla kuşatılmış...

Şaban-ı Velî’yi nerede yatıyor bilen bile çok az...

Bektaş-ı Velî evlenmemiş. Niçin?..

Hacı Bayram-ı Velî evlenmiş. Sebep?..

Hacı Şaban-ı Velî evlenmemiş sebep? Niçin?..

Öküz arabayı dayak korkusundan çeker.

Modulsuz giden öküz gördün mü?

Fakat insanlar kabahati öküze bulurlar.

Kâinatın kusursuz düzeninden hareket ederek ALLAH’a ulaşmaya çalış!..

Sözlerimize şüphe etme!

Şüphe aklın zelzelesidir unutma!

Bazen yalan gibi görünen, doğrudan ziyâde işe yarar.

Bunu da unutma!

Yanılmaların çoğu aşırı doğruluktan doğar.

Bunu da hatırla!..

16.6.1982 Salı

Modul : Öküzleri yürütmek için ucuna sivri çivi yerleştirilerek kullanılan uzunca bir sopa. İfşa : (C.: İfşâât) Duyurmak. Fâşetmek. Meydana çıkarmak. Gizli bir şeyi herkese duyurmak