HÂZIREN LEYSE BİGAYBİ Âyet

Mânâsı : Kaybolmayan hâzır.

Ne demektir?

Bu âyet ALLAH’ın kudretir.

Her şey ALLAH’da hazır ve nazırdır demektir ki “kaybolmayan” hazır “ALLAH” demektir. Bu âyet hakiki olarak anlaşılırsa, birçok insanlar fikirlerini düzene koyması gerekir...

Bazı mânâlar, hakikatler vardır ki insana can kadar yakın, Çin kadar uzak kalır.

Vakit nedir?

Takdir. Değişmez.

Zaman nedir?

İnsana göre bir ölçüdür. Değişmez.

Senenin ayları Haftaları

Günleri

Saatleri

Dakikaları, saniyeleri, sâliseleri, anları olduğu gibi idrak hududunun dışında kalan anlar da vardır.

Mevsimleri vardır.

Tarımda ekim ve hasat vakti vardır.

Sebzelerin yetiştiği zaman (vakit) vardır.

Bunların hepsi anlayabileceğimiz bir süre içinde oluşurlar.

“Daha zamanı var. Vakti var!” deriz.

Ama hangi an başlar bilemeyiz.

İşte o “Takdir edilen” vakittir.

Cuma günü muayyen “vakit” de Cuma namazı vaktidir.

O vakit geldiği zaman namz kılınır.

Sabah akşam namazları vakit geldiği zaman kılınır.

O “vakit” için bir namazdır.

Namazın vakti değildir. Dikkat...

Her işin gerçekleşeceği bir vakit vardır.

Dikkat edin!

“Vakti” demiyoruz. “Vakit” vardır diyoruz.

Diğer namazlar ise kılınacak vakitlerdir.

Namazın vaktidir.

Vaktin namazı değildir.

Çok dikkat et!.

Anla burayı!..

Bunun gibi “vakit” dedik yukarıda bu târif edilen demektir.

Mevzudan dışarı çıkacağız biraz.

Mü’minin kalbi yâni inananın kalbi ALLAH’ın evidir.

Camiler de öyledir...

Bilir misiniz türbeler vardır, 6 köşelidir.

Niçin?

Daha 6 köşeli çok şeyler vardır.

Bu çok mühimdir.

Sabah, gecenin gündüze

Akşam, gündüzün geceye dönüş ve başlangıç “vakit” vaktidir.

Sabah vaktine,

Geceye,

Yıldıza,

Yıldızların mevkîlerine,

Âhiret gününe,

ALLAH yemin eder. Şâhid tutar.

Bu ne demektir?

Fatır Sûresinde:

“Görmeyenle, gören. Zulmet ile Nûr. Gölge ile sıcaklık bir olur mu?” diyor, Bu ne demektir? Bu âyetin mânâsını herkes kendine göre anlar.

Bu sözlerimiz hikâye yolunda söylenmiştir.

Murad değildir.

Hikâye olduğu için olur.

Sonra tekrar aslına döner.

Vakit kâinatın yaradılışında HAKK’ın muradının tecellî zamanı dır.

Zaman devamlı bir nehir gibi akar insan aklına göre.

Bu nehrin menba’ı yok bilinmez.

Döküldüğü yerde meçhüllerin meçhülü.

İşte bu zaman yok farzedilirse vakit kendiliğinden kaybolur.

Zaman yok veya azaldıkça hassalarımızdan, idrakimizden her şey uzaklaşır.

Vakit olmadı mı müddet de konuşulmaz.

Görünmez lâ mekân ile görünür mekân arasında insan istifade etsin, HAKK’ı tanısın diye müddet murad edilmiştir.

Bu fâniliğide ifade eder.

Mekân zaman akışına girdiği anda vakit sözü ortaya çıkar.

Mekân olmadı mı zaman mevzu bahis olmaz.

“Hâziren leyse bigaybi” âyeti bu demektir.

Bu bahis çok mühimdir.

Anlamak gerek...

17.1.1989 Salı