En güç iman budur.
Görmediğin ve aklın yetersiz gibi göründüğü bir âleme inanmak çok zordur.
Melekler, ALLAH’ın kudret ve azamet teşkilâtıdır.
“Mârifetullah” hakkında bilgi sahibi olmayı kolaylaştırır.
Meleklere iman ruhun bâkiligini hatırlatır ve insanın sıradan bir yaratık olmadığı şuûruna erdirir.
“Kiramen kâtibin” her hareketi yazarlar.
Yalnız olmadığını anla!
Dürüst olmaya gayret et!..
Hafaza meleklerini düşün!..
Meleklere iman etmeyen hiç bir şeye iman etmiş değildir.
Sun’i düşünceler mahsulü olarak
“Melekler şudur budur. Vardır. Yoktur” gibi şüpheli lâflar imansızlığın tam kendisidir. Bunun te’vili, benzetmesi yoktur.
Melekler vardır, imân şuûrunda idrak ederek evet demektir.
Hakiki iman “tetebbür” ile olur.
TETEBBÜR : Bir şeyin aslını tefekkür ve eserini bilmekten ibarettir ki, ilimden ileridir. Meselâ: İnsan hayvandan ileridir.
Burada tefekkür yâni düşünce ile ilim arasında büyük fark vardır.
RABB, HAKK nedir? İlim ile değil tetebbür ile anlaşılır...
“Ennallahe rabbe rabbeküm” âyeti kerimesinde gizli düşünce ve tefekkür ile varılan mânâ ve idraktir.
“Errasihune fi’l- ilim” bunu bilenler ve anlayanlardır.
O zaman, “Fezkiruni ezkirkum” âyeti kerimesindeki hakiki mânâsına ulaşılır. O zaman “Tevhid” anlaşılır...
Tarikat bu yola giriştir.
Marifet diye söylerler.
Bilhassa kuru lâf edenler vardır.
Tarikat, Mârifet, Hakikat, Çok güzel sözler, çok güzeTlâflar...
Amma bilmezler aslını...
Tarikat yol demektir. Ne yolu bu?..
Âmâyı, değneği veya başka birisi elinden tutarak götürür.
Bu yolda da temiz ve nûrlu bir el senin elinden tutacak, onunla yola devam edilecektir. Ne olacak, insan aslını bulacak.
Nasıl?..
Fikir ve himmet ile tahsil olunan ilim ve bilgi vardır.
Bu, kitablarda ve üniversitelerde bilinmez, öğretilmez, ismine MARİFET denir.
Çoğulu muârif...
Muârif eğitim demek değildir, bilmek demektir.
Bu bilgiye sahib olana Arif denir.
Mârifetin mukabili inkârdır.
İlmin mukabili de cehildir.
İlim ile arasında fark büyüktür.
Hiç bir mahlûk kendi fiilini, ALLAHu Tealâ’nın kurduğu nizam üzre yaptığını bilmez.
Çünki kendinden çıkan fiilleri ALLAH’ın yaptığını bizzât görürse vücudu dayanamaz erir. Bunun için Cenab-ı HAKK vasıtalar halketmiştir.
Melekler nûrdan yaratılmıştır. Kendilerinde toprak unsuru yoktur.
Meleklerden başkasında bu hususiyet bulunmaz, insanda keşf başlarsa görür ki hiç bir mekân yoktur ki melek bulunmasın.
İşte melekler daima böyle mahlûkat ile ALLAH arasına girdiği için meleklere iman farz oldu.
Daha ileri gidersek akıllar dayanamaz.
Geçenlerde şeytan âyetleri diye bir lâkırdı dolaştı kafalarda.
Bu küfür iddiasına kızmak doğru değildir.
Zira onun yalan olduğunu, doğru olmadığını isbata kalkmak:
Dört büyük melek olan :
Cebrail
Mikâil
İsrafil
Azrail’in vazifelerini şüphe ile inkâr etmek olur.
Hepsinin vazifeleri ayrı ayrıdır.
Vahiy Cebrail’e verilmiştir.
Şeytan, güya bazı âyetleri vahiy şeklinde bildirmiştir demek küfürdür. Cebrail’i inkâr vardır. Sun’i : Yapay, sonradan yapılmış, yapılan.
Tevil : Yorum.
Tetebbür : Tetebbu’ : Araştırıp tetkik etme. Derinliğine inceleyip tanıma, öğrenme. Öğrenmek için okuma.